Ortacag 1 Ciltli

Dünya kamuoyunun gündemine Gülün Adi ve Foucault Sarkaci ile giren Umberto Econun romanlarinda ortacaga sik sik yer verdigi biliniyor. Fakat ortacag üzerine sahip oldugu genis bilgiyi kurgudan öteye tasiyan Eco bu sefer karsimiza ortacag tarihi uzmani ve ansiklopedi yazari olarak cikiyor. Umberto Econun danismanliginda hazirlanan ve toplam dört ciltten olusan Ortacag Ansiklopedisinin ilk cildi, Babarlar, Hiristiyanlar, Müslümanlar adiyla Alfa Yayinlari tarafindan yayimlandi. Umberto Eco bu kitapta, farkli disiplinlerde ortacag üzerine uzmanlasmis isimlerle isbirligi yaparak; okuyucusunu sanat, tarih, edebiyat, müzik, felsefe, bilim ve teknik gibi basliklar altinda Avrupa uygarliginin söz konusu dönemdeki hikayesine dogru yolculuga cikariyor. Kitap, Umberto Econun ortacagin ne oldugunu ya da kendi deyisiyle öncelikle ne olmadigini anlatan giris yazisiyla basliyor ve böylelikle kitaptan nasil yararlanilmasi gerektiginin ipuclarini veriyor. Bu yazida ortacagin baslangic ve bitim tarihlerini de tartisan Eco, dönemin yaygin kabuller 476-1492 yillari itibariyla en az 1016 yili kapsadigini belirtiyor. Girisi izleyen bölümler klasik ansiklopedi formatinda düzenlenmis degil. Tarih baslikli ilk ana bölümde Laura Barlettanin Giris baslikli yazisini Filippo Carla, Paquale Rosafio, Massimo Pontesilli gibi önemli yazarlarin dönem anlatimlari izliyor. Ikinci ana bölüm olan Ekonomi ve Toplumda kentler, ekonomi modelleri, ormanlar, evcil ve yabani hayvanlar, imalat ve loncalar, ticaret ve ulasim yollari, limanlar, para, aristokrasiler, yoksullar, hacilar, yardim sistemi, din, savas ve toplum, kadinlar, gündelik hayat ayri bölümler halinde farkli yazarlar tarafindan ele aliniyor. Ücüncü ana bölüm, Umberto Econun giris yazisiyla baslayan Felsefe, dördüncü ana bölüm Bilim ve Teknik, besinci ana bölüm olan Edebiyat ve Tiyatro kapsamli bicimde isleniyor. Bunu; kentleri, mimariyi ve plastik sanatlari da kapsayan Görsel Sanatlar ve dansin dahil edildigi Müzik izliyor. Ortacag Roma Imparatorlugunun dagilma döneminde baslayip, tutkal görevi gören Hiristiyanligin yardimiyla, Latin kültürünü, imparatorlugu yavas yavas istila eden halklarin kültürüyle birlestirerek; uluslariyla, konusmaya devam ettigimiz dilleriyle vedegisimlerden ve devrimlerden sonra bile olsa bizim olmaya devam eden kurumlariyla günümüzde Avrupa dedigimiz yere hayat veren dönemdir diyen Econun okuyucusuyla söylesircesine tutturdugu dili ve üslubu Leyla Tonguc Basmacinin cevirisiyle Ortacagi hem önemli bir basvuru kaynagi hem de keyifli bir tarih okuma deneyimine dönüstürüyor.