Siret-i Meryem

Meryemin acik alni kandildir. Meryemin acik alni ufuktur. Her seher günes oradan yükselir ve her gecenin icine günes o cizgiden batarak yürür. Meryemin acik alni haritadir. O, yol gösterir, isaret eder, el sallar, ugurlar, dua eder hepimize. Kadim günlerden bilinmez yarinlara ilerleyen zaman gemisinin, yolunu rotasini cizdigi isikli fener, onun alninda yanar... Meryem, deniz feneridir... Meryemin acik alni kapisizdir. Secdeler o pak alni öpmek icin birbiriyle yarisir. Meryem, annedir. Allahin Kelimesine annelik etmek üzere secilendir. Meryemin, oglunu tutan elleri topragin üzerinde durur. Meryem kuldur Rabbine yakin olandir. O, Meryemdir. Cennet Kadinlarinin sultani Hz.Meryemi anlatmak zorlu bir macera. Kadim masallar, hikmetli anlatilar, Eski ve Yeni Ahidler, Mezmurlar, Furkan-i Serif Kuran-i Kerim, Davud Peygamberden kalma ilahiler, Idris Peygamberin kayip Suhufu, rüya defterleri, burclar, yildiz haritalari, sabirli deve hörgüclerinden cikan iniltiler, burusuk yüzlü zeytin tanelerinin anlattigi kissalar, ikonalar, madalyonlar, ebrular, hat levhalar... Sibel Eraslan hepsinin masasina tek tek oturdu, hic sözlerini kesmeden her birini dinledi ve aralarindan cekip getirdi Meryem Annemizi bugünün okuruna...