Orta Asya Türk Tarihinin Kaynaklari

Tarih, gecmiste cereyan eden olaylari sebep ve neticeleri ile inceleyen bir bilimdir. Bu durumda akla gelen ilk soru, gecmisteki olaylarin ögrenilmesinin ve ögretilmesinin faydasinin ne olacagidir. Bu soruya verilecek cevaplarin basinda, Gecmis olaylarin bilinmesi, icinde bulundugumuz cagin iyi degerlendirilmesine ve gelecege isik tutulmasina katkida bulunur. görüsü gelmektedir. Tarih, insanligin sosyal ve siyasi konularda dogru karar vermesini saglar. Bunun icindir ki eskiden bütün hükümdarlar tarih okurlar ve cocuklarina da okuturlardi. Cünkü toplumu idare etmek veya yönetmek icin gerekli olan bilgiler, en cok tarih sayesinde elde edilebilir. Insan; dün, bugün ve yarindan ibaret üc boyutun icinde yasar. Tarihin asil konusunu bu üc boyut icinde yasananlar teskil ettiginden, insanligin gelecegine yönelik en isabetli öngörüyü tarihciler yapabilir. Bunun icin tarih, cok eski zamanlardan beri milletlerin gelecegine isik tutan cok önemli bir bilim dali olarak kabul edilmistir. Bir millet ve devletin varligini devam ettirebilmesinin ilk sarti, tarih suuruyla olusan birlik ve beraberliktir. Bu husus, Türkler icin cok daha büyük önem tasimaktadir. Millet olarak varligimizi sürdürmemizin temelinde; kendimizi iyi bilmemiz, güclü bir tarih suuruna sahip olmamiz yatmaktadir. Tarih suurunun olusmasi icin elbette tarih eserlerine ihtiyac vardir. Iyi bir tarih eserin ortaya cikmasi icin de bilgi esastir ve o da güvenilir kaynaklardan elde edilir. Kaynak ise tarihteki cesitli dönemlerde cesitli devletler ve milletlere ait olan insan topluluklarinin gecmisini aksettiren türlü eserlerden olusur. Biz, tarihin herhangi bir dönemindeki herhangi bir millet veya devletle ilgili olan bir konuyu ele aldigimizda kaynaklara müracaat etmek zorundayiz. Cünkü kaynak, insaniyet tarihi ile ilgili her türlü bilgiyi dogrudan ve acik bir sekilde verme özelligine sahiptir. Elinizdeki bu kitapta iste bu özelliklere sahip türlü kaynaklar dokuz bölüm halinde ele alinarak incelenmektedir.