Locke Lamoranin Yalanlari

Bogazinda kanayan bir kesik olsa ve bir hekim o kesigi dikmeye calissa Lamora igneyle ipligi calar ve kahkahalar atarak geberip gider. Cocuk cok fazla caliyor. Camorr sehri, tarihi boyunca pek cok soysuzluga, yolsuzluga, ugursuzluga, hirsizliga taniklik etmis, büyülü atmosferinde her birini tek tek sindirebilmistir; Camorrun Belasinin ismi sehrin nemli duvarlarinda yankilanana dek Camorrun Belasinin yenilmez bir silahsor, usta bir hirsiz, duvarlardan gecebilen bir hayalet ve fakirlerin dostu oldugu söylenir. Iste o efsanevi Bela narin yapili, gözü kara ve becerikli Locke Lamoradir. Locke kimsenin beceremedigi bir ustalikla zenginleri soymasina ragmen, bir baska efsanedeki büyük okcunun aksine caldiklarindan fakirlere tek bir kurus bile koklatmaz. Lockeun tüm kazanci kendisi ve isimlerinin hakkini fazlasiyla veren hirsizlar cetesi Centilmen Picler icindir. Onlarin sahip oldugu tek ev olan ve her türlü dümen, hile ve numaralarini gerceklestirdikleri kadim Camorr sehrinin kaprisli ve renkli yeralti dünyasi, icten ice cürümekte ve gizli bir savas yüzünden parcalanmaktadir. Tek ayak üzerinde onlarca yalan söyleyen Locke ve cetesi, bu büyülü dünyada bu kez tek ayaklarini bile yere basamadan icerisine düstükleri ölüm oyunundan kurtulmak zorundadir. Yarattigi dünya ve kuvvetli kalemi sayesinde Patrick Rothfuss, Brandon Sanderson gibi isimlerle adi sik sik anilan Scott Lynch, carpici romani Locke Lamoranin Yalanlariinda bir macera kitabinin sürükleyiciligini, bir fantastik kitabin yaraticiligiyla birlestirip üzerine George R. R. Martinin okuyucuyu beklemedigi yerden vurmayi basaran anlatimini katip, bizlere essiz bir hayal dünyasi sunuyor.